ŞU SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DEDİKLERİ?
ŞU SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DEDİKLERİ?
“Kendimi bu işe adadığımdan beri en zorlandığım iki konu ne iş yaptığımı anlatmak ve oldukça uzun bir kelime olan “sürdürülebilirlik” kelimesini doğru söyleyebilmek. İşe sürdürülebilirlik ile bildiklerimi paylaşarak başlamak istedim. Dilerim bu alanda daha fazla iş üretilmesine katkıda bulunabilirim.
Sürdürülebilirlik kavramı ile birçoğumuz yeni yeni tanışıyoruz, bazılarımız ise çoktan bu yaklaşımın içinde ve bu yönde yeni projeler üretme peşinde. Ancak bu kavramın gerekliliğini her geçen gün daha fazla hissediyoruz.
Sürdürülebilirlik, bir sistemin, bir şirketin, bir oluşumun veya bizlerin, karşılaşılabilecek tüm zorluklara rağmen varlığını ilelebet devam ettirebilme becerisidir.
Kavramın ortaya çıkış sürecine bakacak olursak…
Birleşmiş Milletler, ağırlıklı 70’li yıllardan başlayarak farklı konferanslarda gündeme aldığı , çevre, insan hakları, kalkınma ve sürdürülebilir dünya konularını 2000 yılında Küresel İlkeler Sözleşmesi adı altında bir araya getirdi. Dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından duyurulan ve İnsan Hakları, İş Dünyası, Çevre ve Yolsuzluk ana başlıkları altında Küresel Hedefler olarak toplanan bu 10 prensip bugün detaylandırılmış şekliyle 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri olarak 17 ana başlığa ayrılmış olarak yayınlandı. Burada amaç karşı karşıya olduğumuz ekonomik, sosyal, çevresel ve etik kaynaklı problemlerin aşılabilmesi ve bu konulara çözüm üretilebilmesi için bu ana başlıkları alt başlıklara ayırarak daha detaylı ve hızlı çözüm üretilebilmesidir.
Bu aşamadan sonra artık beklenen, her ülkenin, her bireyin, her şirketin ve her oluşumun, daha yaşanabilir bir dünyada varlığını sürdürebilmesi için, bu başlıkların çözümü için çaba göstermesidir. Mevcut yaşantımızı sürdürürken, işimizi geliştirmeye çalışırken bir yandan da bu hedeflerden ulaşabildiklerimizi “dert” edinmemiz gerekiyor. Çünkü üretimde kullanılan enerji kaynakları hızla tükeniyor, sosyal çalkalanmalar herkes için bir tehdit oluşturmaya başlıyor, bu gelişmelerden etkilenen çalışanların motivasyonu azalıyor. Bir an önce iş yapış şekillerimizi gözden geçirmeli, yenilenebilir kaynakları kullanmaya yönelmeli, iletişimde olduğumuz tüm paydaşlarımızın farkında olarak çalışmalı, yaratıcı sosyal projeler ile verimliliğimizi artırmalı ve en önemlisi etik değerlere bağlı kalabilmeliyiz.
Bunu başaramazsak, dünya genelinde hızla kötüleşen ekonomik ve sosyal yaşam şartları, doğal yaşam , iklim şartları, küresel ısınma, barış ve adaletten uzaklaşma, insani şartlardan uzak yaşayan insan sayısının hızla artışı, savaşlar ve terör nedeniyle göç eden insanlar, ülkelerin samimiyetsiz politikaları dünyamızı ne yazık ki yaşanamaz bir hale getirecek.
Serpil Büyükaltınçizme
[email protected]
3 Nisan 2017
Bu yazıda değindiğimiz Küresel Hedefler :
Blogumuzdaki tüm makaleleri kaynak belirterek paylaşabilirsiniz.