“DERDİ” OLAN ŞİRKET YAŞADI
“DERDİ” OLAN ŞİRKET YAŞADI
Hızla değişen dinamiklerin gündemde olduğu bir ortamda yaşıyoruz. Teknolojik gelişmeler, iletişim yöntemlerinin farklılaşması , sosyal medyanın önce özel hayatlarımıza ve sonra da iş hayatımızın merkezine yerleşmesi hayatlarımızı değiştirdi.
Kurumsal organizasyonlar da hem faaliyetlerini hem de iletişim yöntemlerini yeniden düzenlediler. Yeni tanımıyla “sürdürülebilir” olabilmek için artık sadece ticari anlamda başarılı olmak, ürünü üretip satışa ulaştırmak, iyi ve kaliteli üretim yapmak yeterli değil. Hangi sektörde olursanız olun şirket olarak “bir derdinizin olması” bekleniyor. İtibarlı bir kurum olabilmeniz için başarılı, etik, dürüst, şeffaf olmanın yanısıra dünyanın süregelen problemlerinden elinizin ulaşabileceği, özellikle de faaliyet gösterdiğiniz alan ile ilgili sorunlara çözüm üretmeniz gerekiyor.
Şirketlerin web sayfalarına girip sosyal sorumluluk veya sürdürülebilirlik linkine tıkladığınızda karşılaştığınız başlıklar okullara yapılan yardımlar veya çeşitli konularda faaliyet gösteren derneklere yapılan bağışlar oluyor. Ne yazık ki bu bağış ve destekler kurumsal sosyal sorumluluk ya da sürdürülebilirlik kapsamına alınamıyor.
Bu yardımlar hem bireysel hem de kurumsal olarak yapılması gereken sosyal katkılar ve yardımseverlik olarak değerlendirilebilecek desteklerdir.
Son yıllarda faaliyete geçen bir çok şirket işin temeline “dert edinmeyi” almaya başladı. Doğrudan geri dönüşümlü malzeme ile yapılan üretimler, düşük enerji kullanımlı ürünler, sadece yenilenebilir enerji ile çalışan üretim sistemleri, yaratıcılığı ve çalışan motivasyonunu ön plana alan ofisler, her satış karşılığı bir sosyal yardıma uzanan politikalar bu çalışmalara en güzel örnekler.
Dert edinmemiz gereken bu konular Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri olarak artık her adımda önümüze çıkıyor. Yoksulluk, Açlık, Eğitim, Sağlık, Cinsiyet Eşitliği, Temiz Su ve Hijyen, Yenilenebilir Enerji, İyi İşler ve Ekonomide Büyüme, İnovasyon ve Yeniden Yapılanma, Eşitlikleri Çoğaltmak, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar, Sorumlu Tüketim, İklim Hareketi, Sudaki Yaşam, Karadaki Yaşam, Barış ve Adalet, Hedefler İçin Ortaklıklar.
Bu başlıklar hepimizin hayatının bir yerinde var ve kendimizin ya da birilerinin bu sorunların çözümüne el atması bekleniyor. Beklemeyip bu sorunlara el uzatan kurumlar dikkat çekiyor, itibar kazanıyor ve doğal olarak tercih ediliyorlar. Bir süre sonra bu çalışmalarıyla anılmaya başlıyorlar. Bu süreçte en önemli anahtar bu çalışmaların gerçekten içselleştirilerek ve samimi olarak yapılması . Bu konuda yapılan çalışmaların paylaşılması, yüksek bütçeli reklam kampanyalarından çok daha az maliyetli, çok daha etkili ve kalıcı oluyor.
Serpil Büyükaltınçizme
[email protected]
10 Nisan 2017
Bu yazıda değindiğimiz Küresel Hedefler :
Blogumuzdaki tüm makaleleri kaynak belirterek paylaşabilirsiniz.